İsveç otoyollarında yaşanan zorlu sürüş koşulları, beklenenden daha fazla sayıda aracın yavaşlamasına veya durmasına neden olmaktadır. Yağmur, kar ve sis sürüş koşullarını etkileyerek daha fazla sayıda aracın çarpışmasına yol açmaktadır.
Trafikverket, operatörlerin CCTV aracılığıyla olayları tespit etmesine ya da bir olayın telefonla bildirilmesini beklemesine güveniyordu. Açıkçası, bu tüm olayları hızlı bir şekilde tespit etmek için etkili bir yol değildi ve operatörlere olaylar büyümeden önce ilgilenmeleri için yeterli bilgi veya zaman sağlamıyordu.
Trafikverket, otoyollardaki faaliyetleri sürekli olarak izleyen, otomatik olay tespiti (AID) ve durmuş araç tespiti sağlayan bir sisteme ihtiyaç duyuyordu. Yavaş veya durmuş araçlar, yayalar ve enkaz gibi olayların hızlı ve otomatik olarak algılanması kritik önem taşıyordu. Uzun bir algılama menzili ile tam şerit kapsamı sağlayan bir sensör, operatörün potansiyel durumları yönetme yeteneğini artıracağı ve sonuçta yol kullanıcılarının güvenliğini artıracağı için idealdi. Bir diğer gereklilik de sistemin uygun maliyetli olması, çok az bakım gerektirmesi ya da hiç bakım gerektirmemesi ve performansının çevre koşulları ya da yaşla sınırlandırılmamasıydı. Daha az sensöre ihtiyaç duyan ancak daha geniş kapsama alanı sağlayan bir sistem, daha az ekipmanın kurulması ve bakımının yapılması gerektiğinden ömür boyu sahip olma maliyetini düşürür.
